Header Ads Widget

Ticker

6/recent/ticker-posts

Çocukta cinsel istismar insanlık tarihi kadar eski ve yüzyıllardır bilinen bir konu olup, son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de cinsel suçlar ciddi artış göstermiş ve cinsel suçların başında yer almıştır. Çocukta cinsel istismar trajik sonuçları olan ciddi bir sorundur. Çocuğun; istismar neticesinde fiziksel, ruhsal, cinsel ve sosyal açıdan zarar görmesi hatta sağlık güvenliğinin tehlikeye girmesi söz konusudur. İstismarın aile içinden kaynaklanması da zararı daha da ağırlaştırmaktadır. Dolayısıyla bu konu sadece aileleri değil, toplumu, STK’ları, yasal sistemi, eğitim sistemini etkileyen toplumsal bir sorunudur. 140 ülkenin imza koyduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi ile ülkeler kendi bayrakları altındaki çocukları koruma altına almayı kabul etmişledir. Ülkelerde uygulanan yasalar çocuklarımız ne derece koruduğu ise tartışmaya açıktır. Çocuğun cinsel istismarı konusunda neler yapılabilir? Bu sosyal yaranın önüne nasıl geçilebilir? Bir çözümü var mıdır? Mevcut yasalarımız yeterli midir? Bilim adamları tarafından yapılan araştırmalarda çok ilginç sonuçlara ulaşılmıştır. Cinsel istismara uğrayanların 2/3’nü kızlar oluşturmaktadır. Bununla birlikte erkek çocuklarının istismarının açığa vurulması kızlara oranla daha az olabilmekteymiş. Kurbanın cinsiyeti ne olursa olsun faillerin çoğu erkek ve kurban tarafından kim oldukları bilinmektedir. Yanı sıra istismarcıların genelde düşük eğitim ve sosyoekonomik düzeye sahip oldukları yapılan araştırmaların sonucunda elde edilmiştir. Dolayısıyla cinsel saldırı ve istismarda verilen cezalar yeterli olmayıp, caydırıcı bile değildir. Mevcut yasalar ivedilikle düzenlenmeli, caydırıcılık kazandırılmalı ve mevcut olan en ağır şekilde cezalandırılmalı, hatta ve hatta bu suçu işleyenler toplumdan geri dönemeyecekleri şekilde tecrit ve teşhir edilmelidir. Toplumun kanayan bir yarası haline gelen bu olaylarda koruyucu tedbirlerin bir an önce alınması ve koruyucu tedbirlere de ilk olarak ailelerin eğitimi ile başlamalı ve çocuğun eğitimi ile devam etmelidir. Her çocuğa vücudunun sahibinin sadece kendisinin olduğunu ve nasıl koruyacağı uzman öğretmenler/pedagoglar tarafından anlatılmalıdır. Hatta kreş ve okullarda öyle bir ders oluşturulmalıdır. Yanı sıra son dönemde televizyonlarda sıkça rastladığımız kamu spotları arasına çocuk istismarının önlenmesine yönelik spotlarda olmalıdır. Diğer bir çözümde cinsel istismara bulaşmış kişilerin teşhir edilmesidir. Çocuk sahibi olan ebeveynler oturdukları karakola müracaat ederek oturdukları mahalle, semt ya da sokakta bu suça bulaşmış kişilerin olup olmadığını öğrenebilme hakkına sahip olmalarıdır. Talepte bulunan ailelere bölgelerinde bu tür suça karışanların resimleri ile bazı kişisel bilileri, uyguladıkları yöntemler hakkında da bilgi verilebilir. Bu uygulama yetişkinlerin özellikle tek yaşayan bayanların, tek yaşayan yaşlı bayanların kendisi koruması içinde kullanılabilir. Diğer bir yöntemde sık sık gündeme gelen bu insanların hadım edilmesidir. Yasa koyucular tarafından acil olarak değerlendirilebilecek çözümler arasında olmalıdır. Ayfonkarahisar ve Uşak’ta yaşanan ve vicdanlı insanları derinden yaralayan son olaylar cinsel saldırı ve istismar olayının sadece son örnekleridir. Mevcut yasaların yetersiz, çağ dışı kalması, suçluların çok az bir ceza alarak kısa bir süre sonra yine toplum içerisine katılmaları ile sonuçlanmaktadır. Hepimiz biliyoruz ki, suç işleyen çoğunlukla bir kez daha işler. Ümidimiz yasaların en kısa sürede düzeltilmesi, okullarda çocuklarımıza bu konuda bilgilendirici derslerin konmasıdır. Çocuklar, bu ülkenin geleceğidir. Çocuklarımızın hayatlarını aydınlatmak da bizim görevimizdir. Çocuklarımızı koruyalım.

Yorum Gönder

0 Yorumlar